Climatepedia
Kapsamlı İklim Sözlüğü - İklim değişikliği ile ilgili önemli terimlerin detaylı tanımlarını içeren referans rehberi
Kapsamlı İklim Sözlüğü
Bu sözlük, iklim ile ilgili önemli terimlerin detaylı tanımlarını alfabetik olarak düzenleyerek bir referans rehberi olarak hizmet vermektedir.
A
Abrupt Climate Change (Ani İklim Değişikliği)
Büyük ölçekli iklim sistemi değişikliklerinin birkaç on yıl veya daha kısa sürede gerçekleşmesi, on yıllarca sürmesi ve önemli kesintilere neden olması.[1]
Adaptation (Adaptasyon)
Mevcut veya beklenen iklim değişikliği etkilerine uyum sağlama süreci. Adaptasyon, iklim değişikliği ile ilişkili zararları azaltmaya veya faydalı fırsatları değerlendirmeye yardımcı olabilir. Stratejiler arasında sel savunmaları inşa etmek, kuraklığa dayanıklı mahsuller uygulamak veya binaları gelecekteki iklim koşulları için tasarlamak yer alabilir.
Adaptive Capacity (Uyarlanma Kapasitesi)
Sistemlerin, kurumların, insanların ve diğer organizmaların potansiyel hasara uyum sağlama, fırsatlardan yararlanma veya sonuçlara yanıt verme yeteneği. IPCC raporlarında tanımlanan kritik adaptasyon kavramı.
Additionality (Ek Fayda)
Bir emisyon azaltma veya gidermenin müdahale olmadan gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini değerlendirmek için kullanılan kriter. Güvenilir karbon ofsetleri ve iklim finansmanı için kritiktir.
Anthropogenic Emissions (Antropojenik Emisyonlar)
İnsan faaliyetleri tarafından üretilen sera gazı, aerosol ve öncü madde emisyonları. İklim değişikliğinin birincil itici gücü olarak IPCC raporlarında vurgulanır.
Aerosols (Aerosoller)
Atmosferde asılı kalan küçük katı parçacıklar veya sıvı damlacıklar. Doğal (volkanik kül, deniz spreyi) veya insan yapımı (duman, kurum) olabilirler. Aerosoller radyasyonu saçarak veya emerek ve bulut oluşumunu etkileyerek iklimi etkiler.
Albedo
Bir yüzey tarafından yansıtılan güneş radyasyonunun oranı. Yüksek albedo yüzeyler (buz ve kar gibi) daha fazla güneş ışığını uzaya geri yansıtarak Dünya'nın soğumasına yardımcı olur. Düşük albedo yüzeyler (ormanlar ve okyanuslar gibi) daha fazla güneş enerjisi emerek ısınmaya katkıda bulunur.
Anthropogenic (Antropojenik)
İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan veya bunlar tarafından üretilen. İklim biliminde bu, sera gazı emisyonları, arazi kullanım değişiklikleri ve iklimi etkileyen diğer insan kaynaklı faktörleri ifade eder.
Assessment Report (AR6) (Değerlendirme Raporu)
IPCC'nin iklim bilimi, etkiler, adaptasyon ve azaltım konularındaki en son bilgileri sentezleyen altıncı kapsamlı bilimsel değerlendirmesi.
Attribution (Detection and Attribution) (Atıf)
Gözlenen iklim değişiklikleri ve olaylarına çoklu nedensel faktörlerin göreli katkılarını değerlendirme süreci.[2]
Aerosol–Cloud Interactions (Aerosol-Bulut Etkileşimleri)
Aerosollerin bulut mikrofiziği ve yaşam süreleri üzerindeki etkileri, Dünya'nın radyasyon bütçesini ve yağışı değiştirir.[3]
Adaptation Fund (Adaptasyon Fonu)
Gelişmekte olan ülkelerde iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlamayı destekleyen projeleri finanse etmek için oluşturulmuş bir fon. Kaynak: BBC Climate Glossary.
Technology transfer (Teknoloji Transferi)
Gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere iklim dostu teknolojilerin ve bilgi birikiminin aktarılması süreci; UNFCCC kapsamında sıkça tartışılan bir konudur.
20-20-20 (20-20-20 Hedefleri)
Avrupa Birliği tarafından belirlenen hedefler: 2020 yılına kadar sera gazlarını %20 azaltma, enerji verimliliğini %20 artırma ve enerji üretiminde %20 yenilenebilir pay hedefi.
Annex I Countries (Ek I Ülkeleri)
Kyoto Protokolü kapsamında sanayileşmiş ülkeler ve piyasa ekonomisine geçiş yapan devletleri tanımlayan grup. Bu ülkelerin belirli emisyon azaltım yükümlülükleri vardır.
Annex II Countries (Ek II Ülkeleri)
Kyoto Protokolü kapsamında teknoloji transferi ve finansal kaynak sağlama sorumluluğu olan Ek I ülkelerinin alt grubu.
AOSIS (Alliance of Small Island States) (Küçük Ada Devletleri İttifakı)
Deniz seviyesindeki yükselme gibi iklim etkilerinden orantısız şekilde etkilenen küçük ada ve kıyı devletlerini temsil eden uluslararası koalisyon. AOSIS üyeleri iklim müzakerelerinde hassasiyet taşır.
AR4 / AR5 (IPCC Değerlendirme Raporları)
IPCC'nin Dördüncü (AR4, 2007) ve Beşinci (AR5, 2013-2014) Değerlendirme Raporları; iklim bilimi, etkiler ve politika önerileri hakkında kapsamlı değerlendirmeler içerir. Kaynak: BBC iklim sözlüğü referansları.
B
BAU (Business as Usual) (İş Her Zamanki Gibi)
Zaten mevcut olanların ötesinde ek iklim politikaları veya önlemleri olmadığını varsayarak gelecekteki emisyonları projelendiren referans senaryo. Azaltım yollarını karşılaştırmak için bir temel olarak kullanılır.
Baseline (Başlangıç Noktası)
Değişimin ölçüldüğü durum, genellikle bir referans yılında veya senaryoda emisyon seviyelerini ifade eder.
Biodiversity (Biyoçeşitlilik)
Belirli bir habitat veya ekosistemdeki bitki ve hayvan yaşamının çeşitliliği. İklim değişikliği, habitat kaybı, değişen mevsimsel desenler ve artan aşırı hava olayları yoluyla biyoçeşitliliği tehdit eder.
Biofuel (Biyoyakıt)
Bitkiler, tarımsal atıklar veya algler gibi organik maddelerden (biyokütle) elde edilen yakıt. Biyoyakıtlar fosil yakıtlara yenilenebilir alternatifler olarak kabul edilir, ancak sürdürülebilirlikleri üretim yöntemlerine bağlıdır.
Blue Carbon (Mavi Karbon)
Kıyı ve deniz ekosistemlerince, özellikle mangrov ormanları, tuzlu bataklıklar ve deniz çayırları tarafından yakalanan ve depolanan karbon. Bu ekosistemler, karasal ormanlardan çok daha yüksek oranlarda karbon biriktirir.
Black Carbon (BC) (Siyah Karbon)
Eksik yanma ile üretilen ışık emici karbonlu aerosol; atmosferik ısınmaya ve kar veya buz kararmalarına katkıda bulunur.[4]
Baseline/Reference Scenario (Başlangıç/Referans Senaryo)
Ek iklim politikaları olmadan gelecekteki emisyonları tanımlayan senaryo.[5]
Bali Action Plan / Bali Roadmap (Bali Eylem Planı / Bali Yol Haritası)
2007'de Bali'de kabul edilen müzakereler serisi ve eylem planı; Kyoto sonrası emisyon azaltım müzakerelerini şekillendirmek için yollar ve takvimler belirledi. BBC iklim sözlüğü referansı.
C
CO2 equivalent (Karbondioksit Eşdeğeri)
Farklı sera gazlarının iklim üzerindeki etkilerini karşılaştırmak için kullanılan ortak birim; belirli bir gazın etkiyi yaratacak CO₂ miktarına eşdeğer şekilde ifade edilir.
Carbon Budget (Karbon Bütçesi)
Küresel sıcaklık artışını belirli bir hedefe (örneğin, sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C veya 2°C üstü) sınırlamak için makul bir şansa sahip olurken küresel olarak yayılabilecek tahmini karbondioksit miktarı.
Carbon Capture and Storage (CCS) (Karbon Yakalama ve Depolama)
Enerji santralleri ve endüstriyel süreçler gibi kaynaklardan CO₂ emisyonlarını yakalayan, sonra taşıyan ve atmosfere girmesini önlemek için yeraltında depolayan teknoloji.
Carbon Dioxide Equivalent (CO₂-eq) (Karbondioksit Eşdeğeri)
Farklı sera gazlarının iklim etkilerini karşılaştırmak için kullanılan ortak birim. IPCC metodolojisinde standart olarak kabul edilen, küresel ısınma potansiyeli temelinde hesaplanan ölçü.
Carbon Dioxide Removal (CDR) (Karbondioksit Giderme)
İnsan faaliyetleri tarafından atmosferden CO₂'nin çıkarılması ve on yıllar ila bin yıllar süreyle dayanıklı biçimde depolanması. IPCC AR6'da vurgulanan kritik net-sıfır stratejisi.
Climate Sensitivity (İklim Duyarlılığı)
Atmosferik CO₂ konsantrasyonunun ikiye katlanmasına dengedeki küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki değişim. IPCC AR6'ya göre 2.5°C ila 4.0°C arasında değerlendirilir.
Carbon Dioxide (CO₂) (Karbondioksit)
Solunum ve volkanik patlamalar yoluyla doğal olarak üretilen, ancak aynı zamanda fosil yakıt yakma ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetleri yoluyla da üretilen sera gazı. İnsan kaynaklı iklim değişikliğinden sorumlu birincil sera gazıdır.
Cap and Trade (Emisyon Ticareti / Cap and Trade)
Emisyonlara üst sınır (cap) konulduğu ve şirketlerin/ülkelerin bu sınırlar içinde emisyon haklarını alıp sattığı piyasa tabanlı mekanizma. Avrupa Emisyon Ticareti Sistemi (EU ETS) iyi bilinen bir örnektir.
Carbon Footprint (Karbon Ayak İzi)
Bir kişi, organizasyon veya ürün tarafından belirli bir süre içinde yayılan toplam sera gazı miktarı. Genellikle CO₂-eq cinsinden ifade edilir ve yaşam tarzı, üretim süreçleri veya tedarik zinciri analizlerinde kullanılır.
Carbon Intensity (Karbon Yoğunluğu)
Bir ülkenin veya ekonomik faaliyetin ürettiği sera gazı miktarının, genellikle GSMH veya enerji üretimi birimi başına ölçümü. Düşük karbon yoğunluğu, daha az emisyon anlamına gelir.
Carbon Leakage (Karbon Sızıntısı)
Katı emisyon düzenlemeleri nedeniyle endüstrilerin emisyon rejimleri daha zayıf olan ülkelere taşınması sonucu küresel emisyonların azalmak yerine yer değiştirmesi sorunu.
Carbon Neutral (Karbon Nötr)
Faaliyetlerin atmosfere net CO₂ salınımı yaratmaması durumu. Emisyonların azaltılması ve kalan emisyonların denkleştirilmesi veya dengeleme mekanizmaları ile sağlanabilir.
Carbon Offsetting (Karbon Dengeleme)
Emisyonları başka bir yerde emisyon azaltımı veya çıkarımı finansmanı yoluyla telafi etme yöntemi; örneğin ağaçlandırma veya temiz enerji projelerine yatırım.
Certified Emission Reduction (CER) (Onaylı Emisyon Azaltımı)
CDM kapsamında verilen bir karbon kredisi; bir ton CO₂ eşdeğeri azaltım veya tutumu temsil eder.
CFC'ler (Kloroflorokarbonlar)
Soğutma ve aerosol uygulamalarında kullanılan sentetik bileşikler; stratosferik ozon tabakasını incelten ve güçlü sera gazı etkisi olan maddelerdir.
Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM)
Kyoto Protokolü kapsamındaki, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde emisyon azaltım projelerini finanse ederek kredi kazanabildiği mekanizma.
Karbon Tutma (Carbon Sequestration)
Karbondioksitin doğal yollarla (ormanlar, topraklar) veya teknolojik yöntemlerle depolanması süreci. Karbon tutma, azaltım stratejilerinin önemli bir parçasıdır.
Jeolojik Tutma (Geological sequestration)
Yakalanmış CO₂'nin derin yer altı jeolojik formasyonlarına enjekte edilerek uzun vadeli depolanması.
Temiz Kömür (Clean coal)
Kömürlü enerji üretiminden kaynaklanan emisyonları azaltmayı amaçlayan teknolojiler; karbon yakalama ve depolama gibi yaklaşımları kapsar, ancak yaşam döngüsü emisyonları ve uygulanabilirliği konusunda tartışmalıdır.
D
Decarbonization (Dekarbonizasyon)
Az veya hiç CO₂ üretmeyen enerji kaynaklarına ve endüstriyel süreçlere geçiş yaparak karbondioksit emisyonlarını azaltma süreci.
Deforestation (Ormansızlaşma)
Tarım, kentleşme veya diğer amaçlar için arazileri temizlemek amacıyla ağaçların kalıcı olarak kaldırılması. Ormansızlaşma, depolanmış karbonu serbest bırakarak ve gezegenin CO₂ emme kapasitesini azaltarak iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Desertification (Çölleşme)
Kurak, yarı kurak ve kuru yarı nemli alanlarda, başta insan faaliyetleri ve iklim değişiklikleri olmak üzere çeşitli faktörler nedeniyle arazinin bozulması. İklim değişikliği, artan kuraklık ve arazi bozulması yoluyla çölleşmeyi hızlandırır.
E
Early Warning System (Erken Uyarı Sistemi)
Gelecekteki tehlikeleri tahmin eden ve uygun uyarıları sağlayan entegre sistem. İklim riski yönetiminde önemli bir adaptasyon aracı olarak IPCC raporlarında vurgulanır.
Eco-anxiety (Eko-kaygı)
Çevre sorunları ve iklim değişikliği konularında sürekli endişe veya korku. Küresel çevre krizlerinin yarattığı algılanan tehditlere karşı ortaya çıkan psikolojik bir tepkidir.
Emissions Gap (Emisyon Farkı)
Belirli bir sıcaklık hedefini tutturmak için gerekli olan emisyon seviyeleri ile mevcut taahhütler ve politikalar altında öngörülen emisyon seviyeleri arasındaki fark. UNEP Emissions Gap Report'ta yıllık olarak değerlendirilir.
Extreme Weather Event (Aşırı Hava Olayı)
Belirli bir yerde ve zamanın belirli döneminde nadir görülen hava veya iklim olayı. IPCC AR6'ya göre iklim değişikliğiyle sıklığı ve şiddeti artan olaylar.
Ecosystem Services (Ekosistem Hizmetleri)
İnsanların ekosistemlerden elde ettiği faydalar; tedarik hizmetleri (gıda, su), düzenleme hizmetleri (iklim düzenleme, sel kontrolü), kültürel hizmetler (rekreasyon, manevi faydalar) ve destekleyici hizmetler (besin döngüsü) dahil.
Emissions (Emisyonlar)
Sera gazları ve bunların öncü maddelerinin belirli bir alan ve dönemde atmosfere salınması. İklim tartışmalarında emisyonlar tipik olarak karbondioksit, metan ve diğer sera gazlarının salınımını ifade eder.
Extreme Weather (Aşırı Hava Olayları)
Tarihsel dağılımın uç noktalarında yer alan olağandışı, şiddetli veya mevsim dışı hava olayları. İklim değişikliği, sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, seller ve fırtınalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırmaktadır.
F
Flexible mechanism (Esnek Mekanizma)
Kyoto Protokolü kapsamındaki, bir ülkenin emisyon hedeflerini başka yerde finansman sağlayarak yerine getirmesine izin veren araçlar (Ortak Uygulama, Temiz Kalkınma Mekanizması gibi).
Feedback loop (Geri besleme döngüsü)
İklim sisteminde bir sürecin sonuçlarının o süreci güçlendirdiği (pozitif geri besleme) veya zayıflattığı (negatif geri besleme) durum. Örneğin, buz erimesi daha az güneş ışığı yansıtılmasına ve daha fazla ısınmaya yol açar.
Fossil fuels (Fosil yakıtlar)
Milyonlarca yıl önce ölmüş organizmaların jeolojik süreçlerle dönüştürülmesiyle oluşan yakıtlar; kömür, petrol ve doğal gaz dahil. Yanmaları atmosfere büyük miktarda CO₂ salınımına neden olur.
G
G77
Gelişmekte olan ülkelerin müzakere konumlarını koordine eden, çok sayıda ülkeyi kapsayan bir koalisyon (Group of 77 plus China); iklim müzakerelerinde ortak çıkarları savunur.
Global Warming (Küresel Isınma)
Sanayi öncesi dönemden bu yana gözlenen, başta fosil yakıt yakma olmak üzere insan faaliyetleri nedeniyle Dünya'nın iklim sisteminin uzun vadeli ısınması. Küresel ısınma, iklim değişikliğinin bir yönüdür.
Greenhouse Effect (Sera Etkisi)
Sera gazlarının, aksi takdirde uzaya kaçacak olan ısıyı tutmasıyla Dünya'nın yüzeyinin ve alt atmosferinin ısınması. Doğal sera etkisi Dünya'yı yaşanabilir kılarken, bu etkinin insan kaynaklı güçlendirilmesi iklim değişikliğini yönlendirmektedir.
Greenhouse Gas (GHG) (Sera Gazı)
Atmosferde ısı tutan gazlar; karbondioksit, metan, nitröz oksit ve florlu gazları içerir. İnsan faaliyetleri nedeniyle bu gazlardaki artışlar iklim değişikliğinin birincil itici gücüdür.
Global dimming (Küresel kararma)
Atmosfere yayılan partiküller ve hava kirliliği nedeniyle bazı bölgelerde gözlemlenen yüzeye ulaşan güneş ışığındaki azalma; sera gazlarının neden olduğu ısınmayı bir ölçüde maskeleyebilir.
Küresel Isınma Potansiyeli (GWP)
Farklı sera gazlarının karbondioksite göre göreli ısınma etkisini karşılaştırmak için kullanılan ölçüt; genellikle 100 yıllık zaman ufku üzerinden ifade edilir.
H
Hockey stick (Hokey sopası grafiği)
Uzun dönemde düz giden bir çizginin son dönemde keskin şekilde yükselmesiyle oluşan sıcaklık rekonstrüksiyonlarını tanımlayan isim; antropojenik ısınmanın kanıtı olarak sıklıkla referans verilir.
I
IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change) (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli)
İklim değişikliği ile ilgili bilimi değerlendirmekten sorumlu Birleşmiş Milletler organı. Politika yapıcılara iklim değişikliği, etkileri ve potansiyel gelecek riskleri hakkında düzenli bilimsel değerlendirmeler sağlar.
J
Joint implementation (JI) (Ortak Uygulama)
Kyoto Protokolü kapsamında, bir ülkenin başka bir gelişmiş ülkedeki emisyon azaltım projesinden elde edilen emisyon azaltım birimlerini kendi hedefleri için kullanabilmesini sağlayan mekanizma.
K
Kyoto Protocol (Kyoto Protokolü)
UNFCCC'ye eklenen ve sanayileşmiş ülkelere bağlayıcı emisyon azaltım yükümlülükleri getiren uluslararası anlaşma. 1997'de kabul edilmiş ve belirli yükümlülük dönemleri içermektedir.
L
LDCs (Least Developed Countries) (En Az Gelişmiş Ülkeler)
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen, düşük gelir, zayıf insan kaynakları ve ekonomik kırılganlık kriterlerine göre sınıflandırılan ülkeler grubu. İklim değişikliğine karşı özellikle savunmasız kabul edilirler.
LULUCF (Land Use, Land-Use Change and Forestry) (Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık)
İnsan faaliyetlerinin arazi kullanımı ve orman yönetimi yoluyla sera gazı emisyonları ve tutulması üzerindeki etkilerini kapsayan sektör. IPCC envanter metodolojisinde ayrı bir kategori olarak ele alınır.
M
Mitigation (Azaltım)
Sera gazı emisyonlarını azaltmak ve karbon yutaklarını geliştirmek, böylece gelecekteki iklim değişikliğinin büyüklüğünü sınırlamak için yapılan eylemler. Örnekler arasında yenilenebilir enerjiye geçiş, enerji verimliliğini artırma ve ağaçlandırma yer alır.
Methane (CH₄) (Metan)
100 yıllık bir süre boyunca karbondioksite göre 28 ila 36 kat daha güçlü küresel ısınma potansiyeline sahip güçlü bir sera gazı. Başlıca kaynakları arasında fosil yakıt çıkarımı, hayvancılık, sulak alanlar ve atık yönetimi yer alır.
N
NDC (Nationally Determined Contribution) (Ulusal Katkı Beyanı)
Paris Anlaşması kapsamında bir ülkenin azaltım ve adaptasyon için hedefler ve önlemler belirleyen ulusal iklim planı.
Net Sıfır (Net Zero)
Belirli bir dönem içinde antropojenik emisyonlar ve sera gazı giderimlerini dengeleme; tipik olarak küresel düzeyde 2050 ve Türkiye için 2053 yılına kadar.
Net-Zero Emissions (Net Sıfır Emisyonlar)
Üretilen sera gazı emisyonları ile atmosferden çıkarılan sera gazı emisyonları arasında denge sağlama. Birçok ülke ve kuruluş küresel ısınmayı sınırlamak için 2050 yılına kadar net sıfır hedefleri belirlemiştir.
O
Ocean acidification (Okyanus asitlenmesi)
Atmosferden denize çözünen karbondioksitin karbonik asit oluşturmasıyla okyanusun asitlik seviyesinin artması; kabuklu deniz canlıları ve mercanlar üzerinde zararlı etkileri vardır.
P
1.5°C Pathway (1.5°C Yolu)
Sera gazı emisyonları ve diğer iklim zorlayıcılarının küresel ısınmanın 1.5°C'nin altında kalmasını sağlayan, yaklaşık iki binde bir ila üçte iki şans veren yol. IPCC SR15 raporunda detaylandırılan kritik iklim hedefi.
Karbondioksit Eşdeğeri (CO₂-eq)
Farklı sera gazlarının iklim üzerindeki etkilerini karşılaştırmak için kullanılan ortak birim; belirli bir sera gazının eşdeğer miktarda CO₂ tarafından yaratılacak ısınma etkisine göre hesaplanır.
Paris Agreement (Paris Anlaşması)
2015 yılında kabul edilen iklim değişikliği konusunda yasal olarak bağlayıcı uluslararası anlaşma. Amacı, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelere kıyasla 2°C'nin çok altında, tercihen 1,5°C ile sınırlamaktır. Ülkeler emisyon azaltım planlarını özetleyen ulusal katkı beyanları (NDC) sunar.
Permafrost (Permafrost)
En az iki ardışık yıl boyunca tamamen donmuş kalan toprak. İklim değişikliği nedeniyle permafrost erimesi metan ve karbondioksit salarak ısınmayı hızlandıran pozitif bir geri besleme döngüsü yaratır.
Kişi başı emisyonlar (Per-capita emissions)
Bir ülkenin toplam sera gazı emisyonlarının nüfusa bölünmesiyle elde edilen değer; kişi başına düşen emisyonları gösterir.
ppm (milyonda parçacık/by volume)
Atmosferik gaz konsantrasyonlarını ifade etmek için sık kullanılan bir birim; örneğin CO₂ seviyeleri ppm cinsinden belirtilir.
R
Renewable Energy (Yenilenebilir Enerji)
Güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi doğal olarak yenilenen ancak akış sınırlı kaynaklardan elde edilen enerji. Yenilenebilir enerji minimal sera gazı emisyonu üretir.
REDD (Ormansızlaşma ve Orman Bozulmasının Azaltılması)
Ormansızlaşma ve orman bozulmasının neden olduğu emisyonları azaltmaya yönelik, gelişmekte olan ülkelere finansal teşvik sağlama konsepti.
Resilience (Dayanıklılık)
Bir sistemin aynı temel yapı ve işleyiş biçimlerini koruyarak rahatsızlıkları absorbe etme yeteneği. İklim değişikliği bağlamında, iklim etkilerine hazırlanma, yanıt verme ve bunlardan kurtulma kapasitesini ifade eder.
S
Sea Level Rise (Deniz Seviyesi Yükselişi)
Okyanus suyunun termal genleşmesi ve buz tabakalarının ve buzulların erimesi nedeniyle ortalama küresel deniz seviyesindeki artış. Deniz seviyesi yükselişi kıyı toplulukları ve ekosistemlerini tehdit eder.
Sustainability (Sürdürülebilirlik)
Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini tehlikeye atmadan bugünün ihtiyaçlarını karşılamak. Sürdürülebilir uygulamalar çevre korunması, sosyal kalkınma ve ekonomik büyümeyi ele alır.
Stern review (Stern İncelemesi)
Ekonomist Nicholas Stern tarafından hazırlanan ve 2006'da yayımlanan iklim değişikliğinin ekonomik etkilerini değerlendiren rapor; erken önlemin maliyetinin inkarın maliyetinden çok daha düşük olduğunu savunur.
T
Tipping Point (Devrilme Noktası)
Aşıldığında iklim sisteminde büyük ve genellikle geri döndürülemez değişikliklere yol açan kritik eşik. Potansiyel devrilme noktaları arasında Amazon yağmur ormanlarının çöküşü, Batı Antarktika buz tabakasının çöküşü ve Körfez Akıntısı'nın bozulması yer alır.
U
UNFCCC (United Nations Framework Convention on Climate Change) (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi)
1992 Dünya Zirvesi'nde müzakere edilen uluslararası çevre anlaşması. Amacı, sera gazı konsantrasyonlarını "iklim sistemiyle tehlikeli antropojenik müdahaleyi önleyecek seviyede" stabilize etmektir.
V
Vulnerability (Kırılganlık)
Bir sistemin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı ne ölçüde duyarlı olduğu veya bunlarla başa çıkamadığı derecesi; iklim değişkenliği ve aşırı uçları dahil. Kırılganlık maruz kalma, duyarlılık ve uyum kapasitesine bağlıdır.
W
Water Scarcity (Su Kıtlığı)
Bir bölge içinde su taleplerini karşılamak için yeterli kullanılabilir su kaynaklarının bulunmaması. İklim değişikliği, değişen yağış desenleri, artan buharlaşma ve deniz seviyesi yükselişinden kaynaklanan tuzlu su girişi yoluyla su kıtlığını şiddetlendirir.
Weather (Hava Durumu)
Belirli bir yer ve zamanda atmosferin sıcaklık, yağış, rüzgar ve diğer değişkenler açısından durumu. Hava durumu günlük deneyimlediğiniz şeyken, iklim daha uzun bir süre boyunca ortalama hava durumu modelidir.
Z
Zero-Carbon (Sıfır Karbon)
İşletim sırasında herhangi bir karbondioksit emisyonu üretmeyen. Sıfır karbon enerji kaynakları arasında güneş, rüzgar, hidroelektrik ve nükleer güç yer alır.
Zero Waste (Sıfır Atık)
Atık önleme ve sürdürülebilir kaynak yönetimine odaklanan bir dizi ilke. Amaç, tüm ürünlerin yeniden kullanım, geri dönüşüm veya kompostlama için tasarlanmasını sağlayarak çöp sahaları ve yakma ihtiyacını ortadan kaldırmaktır.
Kapsamlı Sözlük
Bu sözlük, A'dan Z'ye kadar tüm önemli iklim terimlerini içermektedir. Her terim, IPCC raporları, UNFCCC glossary, NOAA ve diğer güvenilir kaynaklardan derlenen bilgilerle detaylandırılmıştır. Sürekli güncellenen bu kaynak, iklim bilimi ve politikası alanında çalışanlar için vazgeçilmez bir başvuru kaynağıdır.
Kaynaklar ve Daha Fazla Okuma:
- • IPCC AR6 ve Özel Raporlar
- • UNFCCC Glossary ve Kaynakları
- • NOAA İklim Glossary'si
- • Met Office İklim Değişikliği Glossary'si
- • UNDP İklim Sözlüğü
Aradığınız terimi bulamadınız mı? Sayfada Ctrl+F ile arama yapabilir veya yukarıdaki alfabetik navigasyonu kullanabilirsiniz.